Kürşad Ergenekon
| Konu: MHP Lideri Bahçeli: Hesap sandıkta sorulur C.tesi Mart 21, 2009 3:02 pm | |
| MHP Lideri Bahçeli: Hesap sandıkta sorulur Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Muhalefet ve iktidar din istismarına kucak açtı. Hükümetin politikası ise aldatma üzerine kuruldu" dedi. Bahçeli, Son zamanlarda artan ve sokaklara taşan bölücü tahriklerin Hükümet tarafından sessizce seyredildiğini vurgulayara "Konuya başından beri duyarsız olan AKP zihniyeti, yaklaşan seçimin getirdiği oy kaygısı ile daha da silikleşmiş ve Türkiye'nin bazı yörelerinde alanı bölücülere terk etmiştir" açıklaması yaptı. "Allah'tan korkan ve kuldan utanan bir iktidar vaat ederek işbaşına gelen hükümetin ve yandaşlarının karıştıkları yolsuzluklar ve kirli ilişkiler ağı birer birer çözülmeye başlamıştır" diyen Bahçeli, "Herkesle kucaklaşacağız, aramızdaki bütün sanal engelleri mutlaka kaldıracağız" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü elebaşının yakalanışının yıldönümünü bahane ederek yapılan gösterilerde Hükümetin tutumunu eleştirerek, "Konuya başından beri duyarsız olan AKP zihniyeti, yaklaşan seçimin getirdiği oy kaygısı ile daha da silikleşmiş ve Türkiye'nin bazı yörelerinde alanı bölücülere terk etmiştir" dedi. CHP ve AKP'yi eleştiren Bahçeli "Hükümet ve muhalefet din istismarında yarışıyor. Biz bunlara karşı farkımızı halka yüz yüze anlatmaktan başka çaremiz yoktur. Milletimizin teveccühü için sorunlara Ankara'dan bakan dürüst hakkanbiyetli çoğulcu demokratik çözüm arayışları yapan bir parti olarak ilkeli duruşumuz hazır kadrolarımızla bu sorunun üstesinden geleceğiz" dedi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Bahçeli, hayatını kaybeden Azerbaycanlı şair ve fikir adamı Bahtiyar Vahabzade'ye Allah'tan rahmet, Türk milleti ve Azerbaycanlı kardeşlerine başsağılığı diledi.
BÖLÜCÜLER YİNE SAHNEDE
Bahçeli, AKP'nin bölücülük algısında, yalnızca terör eylemleri ile şehit haberlerinin yer aldığını, özellikle son zamanlarda artan ve sokaklara taşan bölücü tahriklerin Hükümet tarafından sessizce seyredildiğini belirtti. Son günlerde bazı illerde yapılan gösterilere değinen Bahçeli, şöyle devam etti: "İmralı'daki hücresi iktidar tarafından misafirhaneye çevrilmeye çalışılan bölücü başının ele geçmesinin sözde yıldönümünde, yine sahneye çıkan mihraklar pek çok şehirde gösteriler yapmışlar ve güvenlik kuvvetleriyle çatışmışlardır. Konuya başından beri duyarsız olan AKP zihniyeti, yaklaşan seçimin getirdiği oy kaygısı ile daha da silikleşmiş ve Türkiye'nin bazı yörelerinde alanı bölücülere terk etmiştir.
Gelişmeler, yaklaşan ilkbaharla birlikte yıllardır oynanan oyunun tekrarlanmaya çalışıldığının; bu yıl seçim ortamı ile de birleştirilerek yeni bir terör ve baskı sürecinin başlatılacağının işaretini vermektedir. Buna paralel olarak, hükümetin Barzani ile kucaklaşma projesinin giderek Türkiye'den de destek ve zemin bulacağı anlaşılmaktadır.
Bir ay sonra, 'Kürt konferansı'adıyla birleşik bir coğrafyanın tartışılacağı ve adına sözde kongre denen başka bir toplantının da burada yapılacak olması dikkat çekici ve kaygı uyandırıcıdır.
ERBİL'DEKİ TOPLANTI
Küresel bir projenin sivil toplum acentesi gibi faaliyet gösterenlerin çıktıkları bu yolda, kendi ifadeleri ile 'Kürt siyasi grupları'olarak tanımladıkları tarafların Erbil'de düzenleyecekleri konferansı alkışlamaları önümüzde yeni bir sürecin açıldığını göstermektedir." Bahçeli, "Okyanus ötesinden güdümlü toplantıda geçen yıllarda ana dilde eğitim hakkı, Türkiye'de varsaydıkları asimilasyonun reddedilmesi, af kanunun ve şartlarının olgunlaştırılması tekliflerinin dile getirildiğini hatırlatarak, " Yeni toplantıda bunlara ilave olarak bu yıl, Asuriler, Süryaniler, Keldaniler ve Ermenilere etnik vurgu yaparken, etno-milliyetçiliğin reddedilmesinin derin çelişkisi, Irak'taki aşiret devleti ile ilişkilerin geliştirilmeyi ve karşılıklı diplomatik temsilciliklerin açılması, her türlü şiddetin terk edilmesi gibi söylemler, Barzani ile ortak lisan geliştirenlerin niyetleri hakkında hepimize fikir vermiştir " dedi. Devlet Bahçeli, bir gün bile kendisi olamayanların ve ne olduklarını bir türlü ilan edemeyenlerin; her bir araya geldiklerinde " hepimiz " diye başlayarak toptancı bir anlayışla sürekli başkaları olduklarını ilan etmelerinin, tam bir sözde aydın başıbozukluğu ve kokuşması olarak tarihe geçeceğini söyledi.
KAOS ORTAMI, SEÇİMİN ÖNEMİNİ ARTIRDI
Konuşmasında 29 Martta yapılacak seçimlere de değinen Bahçeli, siyasi partilerin aday listelerinin, dün akşam itibariyle seçim kurullarına verilmesiyle, seçim kampanyalarının hız kazanacağını anlattı. Önümüzdeki haftalarda milletvekillerinin, mahallinde seçim çalışmalarına destek olmaları amacıyla TBMM'nin çalışmalarına ara vermesinin söz konusu olacağını dile getiren Bahçeli, partisinin bu seçime bütün seçim bölgelerinde katıldığını hatırlattı.
Partisinin adaylarını belirleyip seçim hazırlıklarını tamamladığını ifade eden Bahçeli, " Yoksulluk ve yokluğun giderek büyüdüğü, işsizliğin ve iflasların hız kesmeden arttığı, Türkiye'nin dış politikada hızla itibar kaybettiği, bölücülüğün meydanlara ve sokaklara taştığı, inanç istismarının, iktidarla ana muhalefet arasında elden ele taşındığı, hükümet eliyle ayrışma tohumlarının atılmaya başlandığı, toplumun giderek baskı altına alındığı ve korku salındığı, yandaşların yolsuzluklarının birer birer ortaya çıkmaya başladığı, işbirlikçi medya ve menfaat şebekelerinin yalanlara sığındığı bir kargaşa ve kaos ortamı yaklaşan seçimin önemini daha da artırmıştır " diye konuştu. Bahçeli, Türkiye'de, hükümetin aciz ve teslimiyetçi olduğunu, temel değerlerin yıprandığını ve hırpalandığını, siyaset kurumunun tıkanıp etkisizleştiğini, hukukun yaralandığını ve etkisizleştiğini öne sürdü.
" KİRLİ İLİŞKİLER AĞI ÇÖZÜLMEYE BAŞLADI
Devlet Bahçeli, bu durumun, 58, 59 ve 60. Cumhuriyet hükümetlerinin sorumluluğunu üstlenen iktidarın, aldatma, göz boyama, istismar ve çatışma üzerine şekillendirdiği bulanık siyasetinin bir sonucu olduğunu ileri sürerek, "Fakir fukara edebiyatı yaparak, tüyü bitmemiş yetimden söz ederek, Allah'tan korkan ve kuldan utanan bir iktidar vaat ederek işbaşına gelen hükümetin ve yandaşlarının karıştıkları yolsuzluklar ve kirli ilişkiler ağı birer birer çözülmeye başlamıştır" dedi.
29 Mart 2009'da yapılacak seçimlerin, yalnızca yerel yöneticilerin bir seçimi olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti: "Bu aynı zamanda milletimizin, AKP iktidarının 6 yıl 3 aydır kendisine reva gördüğü zilleti mutlaka sorgulayacağı, ana muhalefetin çatışmacı siyasetine 'dur'diyeceği bir imtihan alanı olarak yorumlanmalıdır.
Bu itibarla, yıllardır, şahsi ikbal peşinde koşarak milletin alın terlerini ve tertemiz hislerini sömürenlerin, önce cephelere ayırıp sonra sinsi oyunlarla oluşturdukları kutuplara seçmen toplayanların, yaşatılan ağır yoksulluğu örtmek için, vicdan istismarı ile göz boyayanların, yandaşların ve işbirlikçilerin sınır tanımayan yükselişinden, buna karşılık helal kazancın ve göz nurunun tükenişinden sorumlu olanların, Türkiye'nin kardeşliğine el ve dil uzatanların gerçek kimlikleri mutlaka topluma anlatılmalı ve milletimizin uyanışı sağlanmalıdır. Bunlar yapılabildiği takdirde, milletimizin önündeki perdeler birer birer kalkacaktır.
Böylesi bir uyanıklığın oluşması durumunda ise; hiçbir bahane ve istismar bu uyanışın önüne geçemeyecek ve AKP iktidarı gerçekler karşısında sorgulanacaktır. Açlığın, adaletsizliğin, ahlaksızlığın ve asayişsizliğin; yokluğun, yolsuzluğun, yoksulluğun ve yozlaşmanın gerçek failleri birer birer ortaya çıkacaktır. Yaşanan üslup kirliliği ve seviye kaybının sahipleri görülerek, milli ve manevi değerlerin nasıl aşağılandığı, kimlerce hakarete uğratıldığı daha iyi anlaşılacaktır. Ve onlara ulaşabildiğiniz ölçüde, milletimiz, kara propagandanın tesirinden kurtulacak, vicdanının sesini dinleyerek yapılanların hesabını sandık başında mutlaka soracaktır."
"MİLLETLE KUCAKLAŞIN..."
MHP'li milletvekillerinden milletle kucaklaşmalarını isteyen Bahçeli, "Maksatları, geçmişleri ve zihniyetleri çok iyi bilinen ve Milliyetçi Hareketin olmadığı bir siyaset mühendisliğine soyunan iki kutuplu şer cephesi karşımızda saflarını sıklaştırmıştır. Seçimlere gidilen süreçte siyasi partiler çok ciddi bir siyasi ahlak ve samimiyet sınavından geçmekte, Türk milleti yaşanan gelişmeleri ibretle izlemektedir.
Türk siyasetinin gerginlikten beslenen kronik istismar tacirleri bir kez daha aynı anlayışla sahneye çıkmış, gerginlik ve çatışma terazisinin iki kefesinde yerlerini almıştır" diye konuştu.
Bahçeli, iktidar ve ana muhalefet arasında, manevi değerlere sahip çıkma yarışı ve din istismarcılığı tartışması başlamasının, sadece siyasi kara mizah örneği olarak değil, aynı zamanda siyasi zafiyet ve omurgasızlık örneği olarak da uzun süre hafızalardan silinmeyeceğini öne sürdü. "Birbirlerini Türk milletini korkutma aracı olarak kullanan, korkuları yarıştırarak 'kötünün iyisi'imajıyla siyasette yol almaya çalışan bu iki kutup, Türk milletinin iradesini parsellemeye ve bu yöntemle köhne siyasi yapılarını ayakta tutmaya çalışmaktadır" diyen Bahçeli, şunları söyledi: "Bu nedenle bizim öncelikle bu siyaset aktörlerinden farklılıklarımızı vurgulamak ve Milliyetçi Hareketin, siyasi meşruiyetinin kaynağını, inanç istismarında, çıkar lobilerinin kapılarında ve başka başkentlerin koridorlarında aramayacağını, hiçbir aldatma, istismar, riyaya maruz kalmadan; samimi ve dürüst bir anlayışı temsil ettiğimizi, yegane kuvvet kaynağımızın milletimizin şaşmaz sağduyusu ve tertemiz vicdanı olduğunu, yüz yüze anlatmaktan başka seçeneğimiz ve vasıtamız yoktur.
MHP, milletimizi düştüğü buhrandan kurtaracak ve onun refah ve huzuru için samimiyetle mücadele edecek istikrar ve güvenin yegane temsilcisidir. Yaşananlardan ders ve sonuç çıkartan, pişmanlıklarını ve mağduriyetini göstermek isteyen milletimizin yaklaşan seçimde teveccühünü, sorunlara Başkentimiz Ankara'dan bakan, dünyayı Türkçe okuyan; Cumhuriyet değerlerine bağlı,inançlara saygılı ve fikir hürriyetine inanan; katılımcı, çoğulcu ve uzlaşmacı, dürüst, namuslu ve adil, hakkaniyeti öne çıkaran, sorunları demokrasi ile aşmayı amaçlayan, milletimizin tamamını kucaklayan Milliyetçi Hareketin kadrolarına yönelteceğine yürekten inanıyorum. "
"HERKESLE KUCAKLAŞACAĞIZ"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, kadrolarının, şartlar ne olursa olsun, Türk milleti için ülkü edindikleri kalkınma ve demokrasi mücadelesini, alınları ak, başları dik, yürekleri inançla dolu olarak sonsuza kadar sürdüreceğini ifade ederek, "Bu nedenle, oturmayacağız, beklemeyeceğiz, dinlenmeyeceğiz. Milletimize, komşumuza, arkadaşımıza, akrabamıza koşacağız. Herkesle kucaklaşacağız, vatandaşımızla tanışacağız, buluşacağız ve aramızdaki bütün sanal engelleri mutlaka kaldıracağız. Vatandaşlarıma da mutlaka sandık başına gitmelerini, hiçbir telkin ve dayatmaya maruz kalmadan tamamen hür iradeleri ile oylarını mutlaka kullanmalarını, böylece vatandaşlık görevlerini yerine getirmelerini istiyorum" diye konuştu.
SİYASET AHLAKSIZLIĞININ GÖSTERGESİ
Bahçeli, AK Parti ve CHP'nin, MHP'ye yer açmamak için seçmeni birbirleriyle korkutmalarının millet nezdinde karşılık bulmayacağını söyledi. Bahçeli, 29 Martta yapılacak yerel seçim ve ekonomik gelişmeler konusundaki düşüncelerini dile getirdi. Demokrasilerde her siyasi düşüncenin, her siyasal partinin mutlaka toplumsal bir karşılığı olduğunu belirten Bahçeli, her siyasal hareketin de sorunların çözümünde birbirinden ayrıldığına işaret etti. Bu ayrılıkların siyaset geleneğinin doğasında bulunduğunu ifade eden Bahçeli, "Verilen oy ise yalnızca kişinin siyasal tercih ve katılımının hukuki yetki belgesi değil, aynı zamanda her bir seçmenin fikri ve siyasi namusunun, duruşunun ve anlayışının da belgesi demektir. Bu nedenle, bu gerçeği yok sayarak seçmenin hür tercihine, çeşitli vasıtalarla ipotek koymaya çalışmak, cebren yönlendirmek, tehdit etmek, zorlamak, rüşvet vermek kabul edilemeyecek bir siyaset ahlaksızlığının göstergesidir" dedi.
"MHP, EN KÖKLÜ PARTİDİR"
Bahçeli, "MHP'nin siyasal geleneğin içinden günümüze ulaşmış, 40 yılını yaşayan en köklü olduğunu bildirerek, " Partimiz, bu 40 yıl boyunca Türkiye'mizin tamamında zemin bulmuş ve kök salmış; milletimizin siyasal algısında bir yer tutarak, kendisine bağlı, siyasetine inanmış bir seçmen kitlesine kavuşarak toplumsallaşmıştır " diye konuştu. Başka partilerin MHP'yle, kendilerinin de başka partilerle benzer veya ayrı görüş ve politikalarının olduğunu ifade eden Bahçeli, kendilerini onlardan ayıran temel farkların da burada yattığını söyledi. Bahçeli şöyle devam etti:
" Türkiye'nin ana meselelerine nasıl yaklaştığımız ve nasıl yorumladığımız, milli ve manevi meselelere hangi noktadan baktığımız ve neyi savunduğumuz, nasıl tepki verdiğimiz, siyasal çizgimizin getirdiği anlayış ve ilkelerle muhtemel sorunlara nasıl yaklaştığımız ve ne şekilde refleks gösterdiğimiz, bütün bunları hangi program, yol ve yöntemlerle ve hangi kadro ve mekanizmaları kullanarak yapacağımız (konusu) bizi diğer partilerden ayıran temel farklılıkları ortaya koymaktadır. Bütün bu keskin ayrılıkları yok sayarak, vatandaşlık namusu bilinen siyaset tercihini sanal korkularla yönlendirmeye çalışmak en büyük ahlaksızlık olacaktır.
Biz bunları, başta ekran ekran gezen Ankara'dan seçilmiş yerel yönetim siyasetçisinin ağzından olmak üzere, 22 Temmuz seçimlerinden önce duyduk. Bizim Meclise girerek kavga edeceğimizi, koalisyon kuracağımızı yayarak seçmen hassasiyetleri üzerinde oynanan oyunlarla, tercihlerinin yönlendirilmesi arayışlarına hep birlikte şahit olmuştuk. Ancak bu sefer, bir tarafa Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, diğer tarafa ise Cumhuriyet Halk Patisi'nin oturduğu siyaset tahterevallisine yerleşmiş zihniyetlerin, Milliyetçi Hareket Partisi'ne yer açmamak için seçmeni birbirleriyle korkutmaları milletimizde karşılık bulmayacaktır. MHP'ye verilecek hiçbir oyun karşılıksız kalmayacağını ve asla ziyan olmayacağını dile getiren Bahçeli, "Seçilsin, seçilmesin, her verilmiş oy bir taraftan bizim namusumuz olacak, daha kararlı bir tavır, daha dik bir duruş, daha iyi bir hizmet ve geleceğe yönelik daha güçlü bir heyecan için bizlere cesaret verecektir" dedi. | |
|