Sağmacılar Cezaevinden 13 Ülkücünün Firarı

Ergenekon

KISA.. KISA..
SAĞMACILAR CEZAEVİNDEN 13 ÜLKÜCÜNÜN FİRARI
2 Kasım 1978 tarihinde Sağmalcılar Cezaevi'nden 13 ülkücü, görüş günü beş görüşme kabininin bulunduğu yerde demir parmaklıkları keserek fırar etti. Firar edenlerin isimleri şunlardı: Ferhat Tüysüz, Ali Oğuzhan Cengiz, İsmet Koçak, Veli Can Oduncu, Fuat Çatalbaş, Nizamettin Işçi, Ömer Uyan, Yusuf Arpacık, Mustafa Yılmaz, Vedat Kasımlar, Halil Güner, Murat Güler, İsmail Erdoğan.

Firar olayı ülkücü kesimde de şaşkınlıkla karşılanmıştı. Sol basın ve mevcut iktidar firar olayını bahane ederek, MHP ve ülkücü hareket aleyhine korkunç iftira ve saldırı kampanyası başlatmıştı. Birçok yerde MHP ve ülkücü kuruluşların binaları basılarak, firarla ilgili MHP ve Ülkücü Hareket ilişkilendirilmek istendi. Amaçları bu olayı bahane ederek, kamuoyunda ülkücü hareketi mahkum etmekti
Cezaevlerinden sol militanların kaçışı, devrimcilerin en doğal hakkı, ülkücülerin firarı ise suç oluyordu. Sağmalcılar Cezaevindeki fırarla ilgili Uğur Mumcu'sundan Örsan Övmen'e kadar Marksist, solcu ve gazeteciler günlerce bu firarı yazarken, her nedense sol militanların onlarca kaçışlarıyla ilgili tek bir satır yazmadılar. Başta Aydınlık adlı karanlık gazete olmak üzere, Cumhuriyet, Milliyet gibi gazeteler 13 ülkücünün boy boy fotoğraflarını yayınlayarak, hedef haline getirmişlerdi. Amaçları sansasyonal haberlerle gündemi ülkücüler aleyhine çevirmekti. Bunda da başarılı oldukları bir gerçekti. Çünkü, mevcut siyasi iktidar ve basın ülkücülerin aleyhine idi.
Firar olayının gerçekleştiği gün cezaevinde yapılan aramalarda sol görüşlü mahkum ve tutukluların da kaçmak için 5 metrelik tünel kazdıkları yapılan aramalarda ortaya çıkmıştı.
Devrimci mahkumlar ülkücülerin firar olayının duyulması üzerine, koğuşlarda ayaklanarak, yedi gardiyanı esir aldılar. Uzun süre cezaevinde görev yapan askerlere direndiler. Sol mahkumların ayaklanması cezaevi yönetimiyle yapılan görüşmelerden sonra, gazetecilerle basın toplantısı yapmalarına izin verilmesiyle sonuçlanacaktı. Gazetecilere bu görüşme esnasında sol terör örgütlerinin oluşturduğu komite; "biz devrimcileriz, kaçmak bizim en doğal hakkımızdır ve yine kaçmaya çalışacağız" diyorlardı.
Ülkücülerin firarını manşetlerden haber olarak verenler, solcu tutukluların tünel kaçma hazırlığıyla ilgili herhangi bir eleştiri ve suçlamalarda bulunmaktan itina ile kaçınmışlardı.

FOTOĞRAFLAR