Kürşad Ergenekon
| Konu: FATİHA Suresi C.tesi Mart 21, 2009 9:45 pm | |
| kuranın ilk suresidir ve kuranın önsözü gibidir. kuranın anafikirlerini (tevhid,ahiret,nübüvvet ve peygamber kıssaları) içinde toplar. Fatiha kelimesi "feteha" kelimesinin ismi failidir. "fatihatun" sonundaki ' te ' harfi ismi fail yapmak için gelen 'te'dir. Kelimeye acış anlamı verir.
"elhamdü lillahi" 'el' takısı arapcada kelimeyi marife kılmak veya cins kılmak için gelir. Burada cins, hertürlü hamd anlamını verir.El takısıyla hamd kelimesi,"Allah'tan baskasına yapılan hamd da Allah'adır anlamını verir. Çünkü herseyi yaratan akıl ve kabiliyet veren Allah (cc) dır.
hamdin muhtevasına şükür, övgü, saygı, minnet girer. minnet Allah'ın sonsu< nimetlerine layıkıyla mukabele edememenin ezikligini hissetmektir. Bütün hamd Allah 'a aittir.O'nun hakkıdır. bu konuda O'na hiçbir ortak kabul edilemez. tevhid burada baslar.
Kuranın hamd ile baslaması insana söze hamd ile baslamayı ögretir. "elhamdülillah" ayetin basında acıkca görünmeyen gizli bir "kul ( de) " lafzı vardır. Bu fatiha suresinde konusan insandır.
Bu ayetten sonra Allahın 4 sıfatı gelir. bu sıfatlar hamdin yalnızca Allah a ait olmasının nedenini acıklar.
1) "rabbel alemin" Allah bütün alemlerin yaratıcısı , koruyucusu, yetiştiricisi, terbiye edicisi, en ufak varlıktan en büyük varlıga kadar tüm alem,n rabbidir. Buradaki aleme canlı cansız hayvan bitki tüm varlıklar girer. milyarlarca yıldır nizam içinde olan muazzam bir kainatın yaratıcısına baska bir ilah ortak olamaz. Tüm kainat insanlardan hangisinin daha ii işler yapacagını isbat için yaratılmıştır.
2)"er-rahman" 3) "er-rahim" bu iki kelimenin kökleri aynı fakat kalıpları farklıdır. "fa'lan" (rahman) kalıbının manaya etkisi bolluk anlamını vermesidir. "feil" (rahim) kalıbı ise süreklilik anlamı verir. Rahmeti sürekli olan Allah. Bu Allahın sürekli rahmet sıfatı , ahirette kafirlere deil müminler isabet edecektir.
4) " maliki yevmiddin" Buradaki din kelimesi sözlük anlamıyla kullanılmıştır. Karsılık , mahkeme . Ahiret günü anlamı buradan cıkar. Malik kelimesinde ise sahiplik ve hakimlik anlamı vardır.
Fatiha nın ilk cümlesi burada biter:
" BÜTÜN HAMD ŞÜKÜR ÖVGÜ SEVGİ SAYGI MİNNET DUYGUSU ALEMLERİ YARATAN YASATAN KORUYAN YETİŞTİREN TERBİYE EDEN RAHMETİ BOL VE SÜRAKLİ OLAN AHİRET GÜNÜNÜN TEK SAHİBİ VE HAKİMİ OLAN ALLAH A AİTTİR"
namazda bu cümleyi tekrarlayan mü mine Allahın cevabı gelir: - "semiallahülimenhamideh" "Allah kendine hamdeden kulunu işitti"
Bu cevap hamdin bosa gitmeyecegini , karşılıksız kalmayacagınıve Allahın hoşuna gittiginin müjde ve msjını verir.
"rabbena lekel hamd" " ey rabbimiz tekrar ediyoruz ki tüm hamd sadece sana aittir"
buradaki "sadece" anlamı lekenin hamdin basına gecmesiyle olmuştur. <bu anlamı kuvvetlendirir vurgu kazandırır. namaz böylece bir diyaloga dönüşür.
fatihanın ilk cümlesinde ortya bir tesbit atılır. sonraki cümlelerde Allaha seslenilir.3. agızdan 1. agıza gecer. bu agız deiştirme bir söz sanatıdır. Allahla karsı karsıya konusmak anlatıma canlılık katar.
"iyyake na'budu" "ancak sana kulluk ederiz" buradaki sadece, ancak anlamı "kef" harfinin başa gelmesinden kaynaklanır.. kaynaştırma harfi gibidir. "iyya" kelimesinin tek başına anlamı yoktur. "ke" zamirini alarak vurgu yapar, saglamlaştırır. na'budu: türkcedeki ibadet ederiz kelimesi tam olarak bunu karsılamaz yetersizdir.ibadet kelimesi mana kaybına ugramıştır türkcede. burada Rabbimize tüm hayatı kuşatan bir söz verilir , KULLUK SÖZÜ..kişi Allaha " sadece sana itaat , kulluk edecegime , sadece senin rızanı kazanmak için calışacagıma söz veriyorum" der. bu sözle tevhid bir kez daha gündeme gelir. burada bir söz verildigine göreneden yüce Allh insana "BEN DEGİL DE BİZ DEDİRTİR" bunun hikmeti Rabbimizin bizi tek başımıza istememesidir. din tek başına yaşanacak birsey degildir. Biz ancak BİZ olabilirsek kuranı gercek olarak yaşamış oluruz.
burada Allha biz olmanın sözü de verilir.
yapılacak ibadetler BİZle başlar
"ve iyyake nestein" "ancak senden yardım dileriz" Allahtan baska bir varlıkta olaganüstü bir güç var zannederek ondan birseyler beklemek verilen bu sözle taban tabana zıttır. Allah hiç bir aracı olmadan direkt kendisinden yardım dilenmesini ister. duada aslolan içten bir sekilde yaklaşıp yalvarabilmek ve bund aısrarcuı olmaktır. Allahtan başka bir ilah mı varda Allahtan istemediklerimizi başka varlıklardan isteyelim. Kuran bu kişilerden daha sapık kişilerin olmadıgından bahseder. Allahtan başka varlıklar insanlara asla yardım edemezler. Burada YARDIM kelimesinden kasıt olaganüstü hallerde yardım istemektir. "isteane" kelimesi bu anlama gelir.
ve bundan sonra Allahtan ilk yardım istenir;
" ihdina sıratal müstakim" "bizi dogru yola ilet" Allahtan istenen ilk şey olduguna göre bu insanın EN COK MUHTAC OLDUGU ve önemli bi yardım dilegidir. Cünkü Rabbimiz bile önceligi buna vermiştir. Bu duayla kişi Allahtan egriyi egri , dogruryu dogru olarak göstermesini ister. bunun CEVABI BAKARANIN İLK AYETLERİNDE GELİR:
" zalikel kitabu la raybe fihi" " işte bu kitaptır" istenen hidayete cevaptır bu..
müslümanlar <kuranla içiçe olamak zorundadırlar. kişi bu duada bulunurken zaten dogru yolda olabilir. bunun tekrarlanmasının sebebi kişinin her zaman Allahın hidayetine muhtac olmasıdır.
sonraki ayetlerde bu yolun tarifi yapılır:
"sıratallezine enamte aleyhim" "öyl ekimselerin yolu ki sen onlara nimet verdin" Allah o kimselerin hayatlarından memnun olmuştur ve onlara cennet nimetini vermiştir. bu kişiler bizden önce yasamış dünya hayaında başarılı olmuş insanlardır. kişi bu duada bulunarak o örnek insanların yoluna talip oldugunu belirtir. bu örnek insanlar: PEYGAMBERLER, SIDDKLAR, ŞEHİTLER VE SALİHLERDİR.
burada NÜBÜVVET ve KURANI KERİM KISSALARINA atıf vardır. iyiye ve kötüye örn vardır. geçmiştekilerin hangi fiilleri sonucunda imtihanı kazandıkları anlatılır.
Fatiha suresi insanlara yollarını secerken kurana bakmayı ögretir..
" gayril magdubi aleyhim" gazabını üzerine cekmeyenlerin saomayanların yolu. "EL MAGDUB": fiileri sonucunda Allahın gazabını üzerine cekmiş kimsedir. Kuran bu kişilere örnek olarak yahudileri gösterir. Allahın nimetlerine kavuşmalarına ragmen nankörlük yapmışlar allaha verdikleri sözde durmamaları sonucunda Allahın gazabını üzerlerine cekmişlerdir.
"ve leddallin" dallin: kelimesi ise yoldan giderken yolunu sasırmış kimse demektir. Kuran böyle kişilere örnek olarak da hristiyanları gösterir. hz isaya saygı gösterelim derken onu olaganüstü bir varlık olarak nitelemişlerdir. bu ii niyetli gibi görünsede asırılık sapıklıgı dogurmuştur. müslümanlar da hz Muhammdei beşerilikten yüceltirlerse aynı hataya düşmüş olurlar.
" ALLAHIM: ANCAK SANA KULLUK EDER ANCAK SENDEN YARDIM DİLERİZ. BİZİ DOGRU YOLA NİMETE ERDİRDİGİN KİMSELERİN GAZABINI ÜZERİNE CEKMEMİŞ SAPMAMIŞ KİMSELERİN YOLUNA ERİŞTİR."
AMİN!... | |
|