Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaÜlkücü AlemiLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Antep Savunması

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kürşad
Ergenekon
Ergenekon
Kürşad



Antep Savunması Empty
MesajKonu: Antep Savunması   Antep Savunması EmptyPaz Mart 22, 2009 7:46 pm

1914 yılında, Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman Gaziantep 83 bin nüfuslu bir liva (Sancak) merkezi idi. Birinci Dünya Savaşı sonunda 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondoros Mütarekesi Osmanlı İmparatorluğu'nun ölüm fermanıydı. Bu anlaşma üzerine İtilaf devletleri paylaştıkları topraklara sahip olmak amacıyla hızla harekete geçtiler.

17 Aralık 1918'de İngilizler Antep'e girdiler. 23 Ocak 1919'da Hükümet konağı İngiliz askerlerince işgal edildi. Şehrin ileri gelenleri ve aydınları çeşitli bahanelerle İngilizler tarafından Halep ve Suriye'ye sürülüyordu. İngilizler'in Antep'i işgali yaklaşık bir yıl sürdü. Fransızlar bu duruma tepki gösterdiler. 1919 Eylül'ünde yapılan antlaşmayla İngilizler Musul üzerindeki "Nezaret Hakkı"ndan vazgeçtiler. Önce Suriye'yi sonra Antep, Urfa ve Maraş'ı boşalttılar. Bu defa da Fransızlar 29 Ekim 1919"da Kilis'i, 5 Kasım 1919'da da Antep'i işgal ettiler. İşgale katılan Fransız askerleri arasında bölgeden daha önce göç etmiş Ermeniler de bulunuyordu. Fransızlarla işbirliği yapan Ermeniler Anteplilere büyük zulüm, işkence ve eziyet yaptılar. Antep'i yaktılar, yıktılar ve 1920 yılının girişiyle savaş başlamış oldu.

11 Ocak 1920 tarihinde Büyük Araptar (Yeşilce) köyünde Fransızların yağma ve tecavüz olaylarına karşılık, Türkler Çatalmazı denilen yerde Fransızları kıstırarak savaşa mecbur ettiler. Burada Fransızların pek azı kurtulabildi.


19 Ocak 1920'de Fransız müfrezesi Karabıyıklı'da Karayılan (Molla Mehmet) çetesi tarafından pusuya düşürüldü. Şehir merkezı ve çevresinde daha bir çok çarpışmalar oldu. Ancak dışarıdan hiçbir yardım görmeden tamamen kendi olanaklarıyla 10 ay 9 gün mücadelesini düşmana karşı sürdüren halk açlık ve cephanesizlik sebebiyle 9 şu bat 1921'de Fransızlara teslim oldu. Bu suretle 1 Nisan 1920'de başlayan Gaziantep savunması dost düşman bütün dünyanın hayranlık ve takdirini kazanan kahramanlıklarla 11 ay sürdükten sonra açlık yüzünden sona ermiştir. Düşman bu süre içerisinde şehre 70.000 mermi atmış, şehir bir kül ve enkaz yığını haline gelmiştir. Antepliler şehirlerinin savunması uğruna 6000'den fazla evladını şehit vermiştir.

Gaziantep Savunması son günlerini yaşarken bu savunmanın olağanüstü anlam ve önemini takdir eden Türkiye Büyük Millet Meclisi 8 Şubat 1921 tarihli toplantısında 93 numaralı kanunla, dünyada başka hiçbir şehre nasip olmayan "GAZİ"lik unvanını vermiştir.

15 Mart 1921 tarihinde Londra'da Türk Dışişleri Bakanı ve Fransız delegasyonunun Antep, Adana ve çevrelerinin Türkler'e geri verilmesi hususunda anlaşmaya varmaları üzerine Antepliler büyük bir sevinç ve heyecana boğulmuşlardır. Nitekim bu , antlaşma Ankara Antlaşması ile son şeklini almış ve 25 Aralık 1921'de son Fransız askeri Gaziantep'i terk ederken kahraman Türk ordusu halkın coşkun sevinç gösterileri içinde Gaziantep'e girmiştir.

Gaziantep Savunması; dost düşman herkesin hayranlık ve takdirini kazanan Milli Kurtuluş Savaşı tarihimizde eşsiz kahramanlığı ile hem kendini hem de Güneydoğu Anadolu'yu düşman işgalinden kurtaran halkın zaferidir. Aynı zamanda İman kuvvetinin, milli birliğin ve milli benliğin bir şahlanışıdır. Gaziantep savunmasında Şehit Kamiller (Mehmet Kamil) "Anamın peçesi açılmasın, mabedimin göğsüne namahrem eli değmesin" diye düşmana karşı kahramanca mücadele ettiler. Şahin Bey (Mehmet Sait) ve çeteleri, "düşman cesedimizi çiğnemeden Antep'e giremez" diyerek oracıkta şehit olmadan düşmanı bir adım bırakmadılar. Molla Mehmet ve nice kahramanlar ezelden beri hür yaşadıkları için "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda" diyerek seve seve şehit olmuşlardır. Onları rahmetle anıyoruz.



Milli Mücadelede Antep

Antep'in İşgali

Halep'te bulunan İngilizler, Mondros Mütarekesinin 7. maddesine dayanarak 15 Ocak 1919'da bir süvari livası (tugayı) ve beraberindeki kuvvetle Antep'i işgal ettiler. Amerikan Kolejini ve çevresindeki Ermeni evlerini kışla ve karargâh edindiler. Antep'liler bu işgali, mütareke hükümlerine uyulmadığı gerekçesiyle protesto ettiler. Sözde İngilizler kışı geçirmek ve hayvanlara yem temin etmek amacıyla Antep' i işgal ettiklerini açıkladılarsa da, bir ay sonra Maraş ve Urfa’yı da işgal etmekle bu iddialarını fiilen yalanladılar.

I. Dünya Savaşında Suriye’ye gönderilen Ermeniler de fırsattan istifade ederek İngilizlerle birlikte Antep'e döndüler. Dönenler arasında Antepli olmayan ve asayişsizlikten dolayı memleketlerine gidemeyen Sivas, Erzurum ve diğer Anadolu şehirlerinden gelen Ermeniler de bulunmaktaydı. Türklere karşı büyük bir hırs, kin ve nefretle dolu olan bu Ermeniler, İngiliz makamlarını etkileyerek, sert ve zalim bir idare kurulmasına çalıştılar. Türklerin satışa çıkardıkları taşınabilir mallarını “Ermeni Malıdır” diye gasbettiler. Silah arama bahanesi ile şehir günlerce baskı altında tutuldu, bütün evler arandı, sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Türkler; ekmek bıçaklarına kadar ellerindeki kesici ve patlayıcı silahlarını İngiliz makamlarına teslim etmek zorunda kaldılar.

İngilizler 15 Mart 1919’da şehirde 15 günlük dükkan kapatma ve sokağa çıkma yasağı koydular. Bütün toplantılar yasaklandı. Dükkanlardaki etler koktu, sebzeler çürüdü, bozuldu. Bu baskı nihayet 31 Mart 1919'da son buldu. İşgalin ağırlığı, düşmanın eziyet ve kötü davranışları Türklerin kararlılık ve direnme azmini güçlendirdi. Halktaki bu ruh halini sezen İngilizler, Ermeniler ve Türkler arasında ayrılık yapmadan bölgeyi idare etmeye yöneldiler. Mahalli teşkilata karışmadılar. Osmanlı memurlarını yönetimlerinde serbest bıraktılar.

Ekim 1919 sonunda İngilizler, Antep’i Fransız işgaline terk ettiler. 29 Ekim’de Antep’e gelen Fransız-Ermeni Alayı Komutanı Kolonel Saint Mari, İngilizlerden Antep’in işgal idaresini teslim aldı ve 5 Kasım 1919’da tamamı Ermeni gönüllülerinden kurulu Fransız Birlikleri Antep’e girdi.

Antep Bölgesindeki Teşkilatların Kurulması

Cemiyet-i İslamiye, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kuruluşuna kadar, Antep, Kilis ve Nizip’te teşkilatlanmıştı. Bu cemiyetin üyeleri gün geçtikçe artmıştı.
Gerek Antep ve Kilis, gerekse Nizip'teki Cemiyet-i İslamiye aynı gaye uğrunda birbirleriyle sürekli irtibatta bulunmuşlardı.

4 Eylül 1919'da Sivas Kongresi'nde teşkil edilen ve Mustafa Kemal Paşa’yı Heyet-i Temsiliye Reisi seçen Anadolu ve Rumeli Müdafaa-ı Hukuk-u Milliye Cemiyetinin, bütün il ve ilçelerde şubeler açılmasını ve Milli Misak'ın gerçekleştirilmesi için valilere, mutasarrıflara gönderdiği genelge üzerine, Antep'te Heyet-i Merkeziye oluşturulmuştur.

Heyet-i Merkeziye : Tahrirat Müdürü Ragıp Bey, Jandarma Yüzbaşısı Esat Bey, Doktor Hamit Bey, Ahmet Muhtar Bey, Alay Katibi Maraşlı Avni Bey, Meclis İdare Başkatibi Eşref Efendi, Maraşlı Hoca Hamdi Efendi, Kepkepzade Abdürrezzak Efendi, Marakzade Şerif Ağa, Körükçüzade Ahmet Efendi'den oluşmaktaydı.

Heyet-i Merkeziye'nin faaliyetlerine yardımcı olmak amacıyla bu teşkilata bağlı olarak eşraftan Pazarbaşızade Nuri Bey Başkanlığında Heyet-i İdare oluşturularak, üyeliklerine: Hocazade Ferit Bey, Hacı Ömerzade Muhammet Ali Bey, Kilisli Komiser Halil Efendi, İncozade Hüseyin Efendi, Mahmut Bidiri Efendi getirilmişti. Sivas Kongresi’ne Antep'i temsilen Kara Vasıf katılmıştır.

İşgale Uğrayan Bölge Halkının Tepkileri

İngiltere’nin işgali altında tuttuğu bölgeyi, Suriye İtilâfnamesi ile Fransızlara devretmesi üzerine, bu haksız işgallere karşı bölge şehirlerinde çeşitli protestolar ve tepkiler meydana gelmiştir.

5 Kasım 1919 Cuma günü, yani Antep'in Fransızlar tarafından işgalinin birinci günü, bir Ermeni tercümanla şehre inen bir Fransız subayının, Akyol Camiinde asılı Türk Bayrağı'nı, orada bulunan bir Türk polisine zorla indirtmesi, şehirde infial uyandırmış, halk galeyana gelmiştir. Zorla da olsa Türk Bayrağını indiren polisin derhal görevinden atılması sağlanmıştır. Bu hareket Fransızlar nezdinde protesto edilmiştir. 5 Kasım 1919 da Türklerin birkaç kez vaki olan protestoları karşısında Fransız Komutanlığı, Ermeni Alayına mensup kıta'ları Antep'ten çekilmeye ikna etmiştir.

Fransızlara ve Ermeni askerlere güvenen yerli Ermeniler güçlendikçe taşkınlıklarını artırdılar. Ermeniler semtlerinde rastladıkları Türkleri tehdit ediyor ve dövüyorlardı. Türkler Ermenilerin çoğunlukta olduğu semtlerde dolaşamaz olmuşlardı.

10 Kasım 1919'da Ermeni askerleriyle Türk Polisleri arasında bir kavga çıktığında, Cemiyet-i İslamiye bu fırsattan istifade ederek Antep'in Fransızlar tarafından işgalini protesto etmiştir. 23 Kasım 1919'da Antep'te büyük bir miting yapılmıştır.

Bu arada bizzat Mustafa Kemal Paşa, 1 Aralık 1919'da Kazım Karabekir'e "son derece gizli tutulması" gereken bir telgraf göndermiştir. Buna göre Kilikya, Urfa, Maraş ve Ayıntap işgalinin ve Ermenilerin yaptıkları cinayetlerin şiddetle protesto edilmesini ve maneviye ile mücadelenin ilanını bildiriyordu.

Antep halkının sabrını taşıran ikinci olay daha kötüydü. 21 Ocak 1920 günü akşama doğru bugünkü İnönü Caddesinde, askeri fırın önünde 10-12 yaşlarında oğlu Mehmet Kamil ile geçmekte olan bir Türk kadınına fırındaki Fransızlardan iki sarhoş asker sarkıntılık ederek peçesini açmak istemişlerdi. Mehmet Kamil anasını savunmak için Fransızlara taşla hücum etmiş ve iki Fransız askeri tarafından hemen orada süngülenerek şehit edilmişti.

Bu olay üzerine dükkanlar günlerce kapalı kaldı. Bir kısım gençler Fransızlara hücum edilmesini istiyorlardı. Heyet-i Merkeziye’nin: "Henüz vakit gelmedi, biraz sabırlı olunuz, her şey yapılacaktır", yolunda tavsiyeleri ve Fransızların oyalayıcı, yumuşak tutumu ile normal hayata geçilebilmiştir.

Antep'in İşgaline Tepkiler ve Dış Yardımlar

Bölge şehirleri ile birlikte, Antep'in işgali üzerine Anadolu'nun çeşitli şehirlerinden bölge halkına destek mitingleri düzenlenmiş, protesto telgrafları gönderilmiştir.

Bu protesto telgrafları ve mitingleri içerisinde Malatya protestosu Antep'e yönelik yardımları da kapsamaktaydı. Malatya protestosunda Fransızların ayak bastığı her yerde Ermenilerin Hıristiyanlık taassubu içinde Müslümanları yok etme politikası güttüğü vurgulanmaktaydı.

Antep'in Fransızlar tarafından işgali çevre illeri de harekete geçirmiş ve Antep'in yardımına koşmuşlardır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Antep Savunması
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Türk Tarihi , Türk Dünyası , Türk Edebiyatı Ve Kültürü :: Kurtuluş Savaşımız-
Buraya geçin: