Kürşad Ergenekon
| Konu: Mümin ve münafıkı ayırt eden Paz Mart 22, 2009 3:34 pm | |
| Hayat, sabah namazıyla başlıyor Semt camisinde sabah namazı kılıyoruz. İmamla beraber dört beş kişiyiz.
Bir yabancı caminin bu halini görse, bu ibadet yerinin, bir azınlık topluluğa ait olduğunu zannedecek. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir semt camisinde, sabah namazında, birkaç kişinin cemaat olması, apaçık bir kaybetme manzarasıdır. Buna nefsin galebesi demek daha doğru olur.
Neyse ki birazdan şehir, namaz için yanan ışıklarıyla, derin sessizliğinden sıyrılıp, uyanıyor. Ve şehir, sabah namazında Mü’min kimliğini gösteriyor.
Namaz saatleri ihya saatleridir Her biri bir inkılâp başı olan namazlar, zamanın güneşleri olarak, hayatın vazgeçilmezleridir. Onun için gün, sabah namazıyla başlıyor. O, ihya oluyor.
Sabah namazı, büyük kazanç kapısıdır
Sabah namazı, kazancı büyük olduğundan, nefis ve şeytanın en çok uğraştığı namazdır. Sabah namazının iki rekât sünnetinin dünya ve içindekilerden daha değerli olması, durumu özetlemeye yetiyor. Terk edilen birazcık uyku, terk edilen şeytan, terk edilen dünya rahatı karşılığında, sadece Allah için kalkılan sabah namazı, dünya ve ahiret saadetine vesiledir. Zaten insanda, her iki dünya saadetini kazanabilecek cihazat vardır.
Kul, Allah için neyi terk ederse; Allah da kuluna öyle mukabele eder
İnsanı, Rabbi karşısında önemli kılan şey, Rabbi için neler yapıp, yapmadığıdır. Rabbini razı edecek davranışlar, O’nun rızasını kazanmayı netice verecektir. Onun için Allah’ın kuluna ihsan ettiği ve edeceği nimetler, kulun Allah için terk ettikleriyle alâkalıdır. Yani imkânı olduğu halde, Allah için haramı terk eden bir kula Allah, Cehennemi haram kılacaktır. Yine Rabbi için dünya/lıkları terk eden kula da, Cenneti verecektir. Peki sabah namazı için, beş dakikalık bir uykuyu terk etmeyen bir kula, Rabbi nasıl mukabele edecektir? Uyanış saatinde uyumak, mahrumiyettir
Her sabah yeni bir diriliş başlıyor. O saatte kuşlar, böcekler ve diğer mahlûkat dahi oldukça yoğun bir hareketlilik içerisindedir. Halife-i arz makamındaki insanın, bu saatte uyanık olmaması düşünülemeyecek bir mahrumiyettir. Evet, gün, sabah namazıyla başlıyor. Hayatın da nasıllığı, sabah namazından anlaşılıyor. Hazret-i Peygamber (asm), ‘Mü’minler sabah namazının faziletini bir idrak edebilseydiler, mescitlere yürüyerek değil, sürünerek giderlerdi.’ demiştir.
Sabah namazının çiçekleri sadece mü’minlerdir. Münafıkların sabah ve yatsı namazı kılamadıkları ifade edilir. Öyleyse camileri, mescitleri, hiç değilse evleri sabah ve yatsı namazlarında şenlendirmeliyiz.
S. Bahattin YAŞAR | |
|